Anne sayfası, bebek

Allah'ın bize bağışladığı en değerli nimetlerinden biri, gözlerimiz. Ruhumuz dünyayı o pencerelerden seyrediyor. Bize dünyayı verseler, gözlerimizden vazgeçmeyiz. Göremediğimiz bir dünya bizim olsa ne kıymeti olur? Gözler bize, eserlerindeki muhteşem tecellileri görüp okuyarak Rabbimizi tanıyabilmemiz için verilmiş. Bu gerçeğin farkında olmak, gözlerimizin değerini sonsuz derecede arttırıyor. Böylesine değerli organlarımızı yaratılış maksatları istikametinde kullanmak, en önemli meselelerimizden biri olsa gerek. Gözler en kıymetli ve hassas organlarımızdan. Üstlendikleri görev de çok önemli. Bu bakımdan, gözlerimizin kıymetini bilmemiz lâzım. Onları itina ile gözetmemiz, göz sağlığımıza çok dikkat etmemiz gerekiyor.

"Görme bozuklukları" dediğimiz hastalıklar, tıp dilinde "kırılma kusurları" olarak adlandırılıyor. Bunlar da miyop, hipermetrop, astigmatizm olarak gruplanıyorlar. Bu kusurlar göz polikliniklerine başvuran yarım milyon kadar hastanın yüzde 25'inde görülmüş. Toplumumuzda ne kadar sıklıkta ve hangi tür kırılma kusurlarının daha çok olduğuna dair bir araştırma yapılmamış. Anne babalar dikkatli davranırlarsa, hem çocuklarında, hem de kendilerinde mevcut görme bozukluklarının farkına varabilirler.

Kırılma kusurlarının erken teşhisi şu kolaylıkları sağlıyor:

Çocuklarda (1) Göz tembelliğinin önlenmesini, (2) Bazı şaşılık türlerinin gözlükle tedavisini, (3) Önemli göz hastalıklarının erken fark edilmesini,

Yetişkinlerde (1) Baş, göz ve ense ağrılarının kaynağının göz olup olmadığının tespitini, (2) Yakın çalışmada çabuk yorulma, çift görme, yazıların silikleşmesi ve uzağı net görmeme gibi kusurlar varsa bunların giderilmesini, (3) Diğer bazı göz hastalıklarının fark edilmesini.

Anneler çocuklarının görme keskinliği hakkında fikir sahibi olabilirler. Bebeğimiz doğduğu andan itibaren şu gözlemleri yapmalıyız:

Bir bebek 3. aydan itibaren ışığı takip edebilmeli, 4 6 aylıkken oyuncaklarını yakalamaya çalışmalıdır.

2 yaşında, çeşitli oyuncakların resimlerini önce iki gözü açıkken, sonra da her iki gözü ayrı ayrı kapatılarak belirli uzaklardan gösterildiğinde tanımalıdır. 2 3 yaştakiler aynı resimleri 3,5 5 metre civarından, 3 4 yaşındakiler ise 4,5 6 metreden tanıyabilmelidirler.

Bu uzaklıklarda 1,5 metrelik bir farkın olduğunu anlamışsanız, çocuğunuzun görme keskinliğinin azlığından şüphelenin. Bu durumda yapılacak en iyi iş, bir göz hekimine başvurmaktır.

Doktora gidilmesi kararlaştırılmışa, göz hekimiyle ilk defa tanışacak olan çocuğun ona alıştırılması lâzımdır. Kartondan değişik ebatlarda E harfi keserek çeşitli uzaklıklardan çocuğa gösterin. Bu denemelerde çocuğunuzdan ellerini bacaklarının yönlerini göstermesini isteyin. Çocuğunuzu böylece göz hekimine gitmeye hazırlayabilirsiniz. Çocuğunun ders çalışmaktan ve ödevlerini yapmaktan kaçındığını gören anne babalar onu derslerini ihmalle suçlarlar. Böyle bir durumda çocukta bir göz rahatsızlığı olması ihtimali dikkate alınmalıdır. Çocukta baş, göz ve ense ağrısı dikkatimizi çekmeli. Çocuğunuz uzak mesafeye bakarken göz kapaklarını kırpıştın yorsa bir miyop belirtisi olabilir.

Yetişkinlerin göz kusurlarını anlamalarının en iyi yolu genel sağlık kontrollerinden geçmeleridir. Çünkü birçok hastalık birbirleriyle ilişkili olabilmektedir. Fakat checkup denilen bu kontrol pahalıdır. Burada vereceğimiz bilgiler de sizin aydınlanmanızı ve kendi kendinizi kontrol etmenizi sağlayacaktır. Şüphe ve tereddüt halinde son kararı göz hekimi verecektir. Önemli olan, görme keskinliğinizden şüphe duyup duymamaktır.

Bu sayfada bir yakın görme eşeli verilmiştir. Bu eceldeki en küçük puntolu rakam ve harflerin yönü veya halkaların açık kısımlarının yönü 35 40 cm uzaklıktan rahatlıkla seçilebilmelidir. Puntoların karşılarındaki ondalık kesirler ise (0,1, 0,4 gibi) yakın görme değerini ifade etmektedir. Normali 1,0’dir. Yani 35 40 cm uzaklıktan 1,0’in karşısındaki sırayı (en alt sıra) okuyan ve seçen kişinin yakın görmesi normaldir. Yakın görme keskinliği ile uzak görme keskinliği arasında genellikle bir paralellik vardır. Ancak çocuklarda bu test sağlıklı değildir. Çünkü çocuklar hem objeleri gözlerine çok yakın tutma eğilimindedirler. Hem de görme güçlerinin fazla olması sebebiyle, yüksek kırma kusurlarına rağmen en küçük puntoları okuyabilirler. Gözlük kullanan yetişkinler de bu gözlüklerinin kâfi gelip gelmediğini, yani görme kusurlarının ilerleyip ilerlemediğini öğrenebilirler. Gözlükleri ile en küçük puntoları okuyabiliyorlarsa gözlük numaraları yeterlidir.