Anne sayfasında anne ve bebek sağlığı, bebek gelişimi ve bebekler hakkında aradığnıız tüm bilgileri bulabilirsiniz.
RSS

17 Haziran 2010 Perşembe

Bebeği biberonla beslemek

süt ısıtma

Çoğu anne baba, anne sütünü andırması için. biberondaki sütü ısıtmak ister Bununla birlikte, süt soğuk değil de. oda sıcaklığında. olduğu sürece, bebekle sütün biraz serince olmasına aldırış etmezler Biberonu sıcak su dolu bir kabın içinde birkaç dakik; bırakarak ısıtabilirsiniz Asla mikrodalga fırın kullanmayın. Mikrodalga fırınlar, sütün tamamını eşit derecede ısıtmaz ve bebeğinizin ağzı yanabilir. Bebeği biberonla beslemenin iki faydası varrdır. Bebeğin ne kadar süt emdiğini görebilmek ve daha da önemlisi. beslenme sırasında oluşan özel bağları ailenin diğer bireyleriyle paylaşabilmek.

Anne memesi emilirken oluşan yakınlık ortamını yaratmak için. sırtınızı yastıklara dayayarak. bir koltuk ya da kanepeye rahatça yerlesin. Telefonun fişini çekerek ya da diğer çocukları başka odaya yollayarak, oyalayıcı unsurlardan kurtulmaya çalışın. Müzik dinlemek, rahatlamanıza ve bu işten zevk almanıza yardımcı olacaktır. Bebeğe biberonla mama verirken göğüsleriniz çıplak olursa, bebeğiniz beslenme sırasında teninizin kokusunu alabilir.

Hazır mamalar, anne sütünden daha uzun sürede sindirildiği için, bunların anne sütü gibi sık sık verilmesi gerekmez. Bebekler istekleri doğrultusunda beslenmelidir. Yeni doğmuş bebeklerin çoğu iki saatte bir beslenmeye gereksinim duyarsa da, bu durum bebeğinizin kişisel gereksinimine göre değişebilir. Bebeğiniz, birinci aydan sonra üç saat arayla, iki-üç aylık olunca da dört saat ara ile beslenmek isteyebilir.

Yeni doğmuş bir bebeği beslerken 120 ml'lik, iki aydan sonra ise 250 ml'lik biberonlar kullanın.

Her zaman taze süt kullanmalısınız. Isıtılmış sütü buzdolabına kaldırmayın ve yeniden ısıtmayın.

Bebeğiniz büyüdükçe enime yeteneği ar tar ve sütü daha iyi tüketmeye başlar. Biberonun kauçuk (Silikan olmayan emziğindeki, deliği genişleterek, sütün hızlı akmasını sağlayabilirsiniz. Bir mantara sapladığınız iğneyi aleve tutarak sterilize edin. iğneyi yaraş yavaş biberonun emzik deliğine sokun ve deliği genişletin.

SÜTÜN SİCAKLİGİNİ KONTROL EDİN

Sütü bebeğinize vermeden önce. birkaç damlasını bileğinizin iç kısmına damlatarak sıcaklığını kontrol edin. Sıcak değil ılık olmalıdır.


BİBERONUN BAŞLIĞINI GEVŞETİN

Bebeğiniz emdikçe, negatif basınç emziğin çökmesine neden olur. Başlıktaki halkanın gevşetilmesi, içeri hava girmesini sağlar ve emzik dikleşir.

EMME REFLEKSİNİ UYARIN
Bebeğin yanağına hafif bir fiske vurursanız, bebek otomatik olarak başını size döndürecektir.


BİBERON EMZİĞİNİ BEBEĞİN AĞZINA SOKUN

Biberonu 45 derecelik eğimle tutun. Böylece şişenin ağız kısmı sütle dolar ve hava kabarcıkları oluşmaz. Bu şekilde, bebeğinizin ağzına yerleştirin.


BEBEGİN EMMESİNE YARDIM EDİN

Emziğin bebeğin ağzına iyice oturmasını ve kaymamasını sağlayın. Biberonu düzgün tutun ve bebek emdikçe açıyı öyle ayarlayın ki, biberonun üst kısmı hep süt dolu olsun.

BİBERONU ÇEKİN Mama bitnik olmasına karşın bebeğiniz biberonu bırakmıyorsa veya bebeğinizin gazını çıkarmak için arada biberonu çekmek istediğinizde, emme işlemine ara vermek için serçe parmağınızı bebeğin ağız kenarına.

Devamını Oku!

Read Comments

10 Haziran 2010 Perşembe

Reflü midenin en çok görülen sorunu


Reflü günümüzde özellikle Türkiye'de 30 yaşından sonra neredeyse her iki kişiden birinde görülen bir hadisedir. mide hastalıklarının başında reflü gelir. Normalde reflü olur. Reflü mide içeri sıvının yemek borusuna kaçmasıdır. Normalde yemek borusundan çıkıp mideye girişte kapak görevi gören kas yapısında bir darlık vardır. yemekler buradan geçtikten sonra mideye girdikten sonra bu kas kasılır ve yemeklerin geri gelmesi önlenir. Yemeklerden sonra mide dolu olduğu için basınç fazladır ve bir kısım sıvı geri gelebilir bu normaldir. Fakat reflü devamlı oluyorsa altta bir soruna bağlı olabilir. Devamlı reflü olması zamanla klinik belirtiler vermeye başlar ve yemek borusunda mide sıvısındaki asit nedeniyle yaralanma görülmeye başlar. Tedavi edilmezse düşük ihtimal de olsa yemek borusu kanserine kadar gidebilen bir durum söz konusudur. Reflü belirtilerin başında ağza acı su gelmesi, hıçkırık ve veya geğirme ve göğüs yanması-göğüs ağrısıdır. Reflünün kesin tedavisi olmamakla birlikte ilaçlarla önlenmesi mümkündür. İlaçlar kesilince tekrar oluşma ihtimali yüksektir. İlaç tedavisinin yanında yemek alışkanlığını değiştirmek, fazla yağlı ve baharatlı yiyeceklerden, acı biberden, kola gibi gazlı içeceklerden, çok çikolata yemekten uzak durmak gerekmektedir. Yatarken başı 30 derece yukarda tutmak ve yatmadan önce en az 3 saat yemeyi kesmek


Devamını Oku!

Read Comments